1956 YILI... BÜNYAN KAYSERİ ARASINDA YOLCU TAŞIYAN OTOBÜSÜMÜZ

 


(Fotoğrafın renklendirilmiş hali / S.Burhanettin AKBAŞ)

BU OTOBÜS 1956 YILINDA BÜNYAN'DA İKİ NECATİ'NİN OTOBÜSÜ DİYE ANILDI: NECATİ DEMİRHAN VE NECATİ TURAN

1956 yılında Bünyan - Kayseri arasında ulaşımı sağlamak amacıyla iki Bünyanlı tarafından alındı. İkisinin adı da Necati idi. Necati DEMİRHAN ve Necati TURAN (İkiz Necati'ler derlerdi) Araba iki Necati'nin arabası olarak o tarihlerde anılmıştır ve o tarihlerde Bünyan'ın tek otobüsüdür. Bu araca sonradan iki Bünyanlı daha ortak oldu. İkisinin adı da Yaşar'dı: Biri Cumbulutların Yaşar, diğeri de Fasülyeci Yaşar. Böylece ulaşım hizmeti ortak bir irade ile yaşatıldı. Bu araçla köylere yardımcı olunduğu gibi  Bünyanlılar Hac farizası bile yaptılar.

Aziz dostum Mehmet Ali Sade, benim için bu arabayı yorumladı ve bakın neler yazdı. Kendisine canı gönülden teşekkür ediyorum:

Resimdeki otobüs 1952 model Chevrolet kamyonundan çatılma bir otobüstür.

Amerikan sanayisinin zirveye vurduğu 1950-1965 yılları arasında ürettiği otomobillere söyleyecek en ufak sözüm yok.Kalitenin,estetiğin,malzeme bolluğunun,sağlamlığın en üst seviyede tutulduğu bu otomobilleri yarım asırdan fazla bir süredir yollarımızda görüyoruz.

Ama zirvenin yakalandığı bu yıllarda Amerikan sanayisinde düzgün bir ağır vasıta yoktur.Belki medeniyetin beşiği olması dolayısıyla medeniyet burada sallanarak uyutulduğu için olmalı, o yıllarda üretilmiş düzgün bir otobüs göremezsiniz. En popüler otobüsleri olan Greyhound'lara ait resimleri ilgili başlıklarda incelemiştik. Bence bizde üretimiş pek çok kamyondan bozma otobüs bile bu otobüslerden daha iyi duruma sahip.

Bu durumun asıl sebebi tabii ki orada özellikle havayolu ve raylı sistemlerin gelişmiş olması olsa da yine de 1956 Chevrolet otomobilini üreten bir ülkeden güzel bir otobüs üretmesi de bekleniyor.

Kamyonlarında da durum farklı değil. Bütün kamyonlar otomobillerde kullanılan benzinli motorları kullanır ve otomobil aksamlarından istifade eder. Özellikle yüke bindiği zaman bu motorların oluk oluk benzin yakmaları benzini sudan ucuz fiyatlara kullanan Amerikan vatandaşlarına çok da dert değildir.

Neyse, konuyu dağıtmadan otobüsümüze geçelim.

Otobüsümüzün kasası bizim ustalarımızın elinden çıkmış. Ancak bu otobüste gerçekten güzel bir işçilik göze çarpıyor.

Benim kaba taslak saydığıma göre içeride 10-12 sıra var. Öndeki katlanır koltukla, aralara atılan kasalarla 50 den fazla yolcuyu kapıp götürebilme özelliği yakalanmış.

Ancak muhtemelen şase boyu ile de oynanmış. Bana çok yolcu alabilmek adına şase biraz uzatılmış gibi geldi.

Uzatılmış şaselerde ana olarak iki sorun yaşanır. Birincisi aracın zaten kıt olan manevra kabiliyeti tekerlek araları açılınca iyice azalır. İkinci sorun ise şaftta yaşanır. Şase uzatılınca uyduruk eklerle uzatılan şaftlar daha sonra sorun çıkarabilir. Bu otobüsün de altına eğilip baktığınızda şaselerin arasında sallanan ve yolda şaft düşüp de arabaya "sırıkla yüksek atlama" yaptırmasın diye konulmuş bir zinciri görebilirdiniz.

Bu otobüs için şu malzemesi de Magirus'tan, şu malzemesi de O302'den diyemiyoruz. Dikkat ederseniz üzerindeki bütün aksesuar kendine has. Çünkü en iyi ihtimalle 1962 öncesine ait bir resim. Ve o yıllarda henüz yerli üretim başlamamış ve de piyasada yedek parçası ucuz ve bol olabilecek bir markanın hakimiyeti yok.

Yan camların sürgülü oluşu güzel. Kayseri-Bünyan arasında püfür püfür gidilir.Camların çerçeveleri ,nikelajları hep el işçiliği. Cam altı ve eteklerdeki çıtalar da otobüsümüze apayrı bir hava katmış.

Otobüsün üzerinin tamamen bagaj yapılması da bu otobüsün Kayseri pazarlarına Bünyan mahsullerini taşıma görevini de ifa ettiğinin belirtisi.Yoksa sadece tavanın yarısıyla sınırlı kalan bir bagaj yeri de şehirler arası bir yolcu otobüsüne yeterli kalabilirdi.

Artık o hafta ne yeşillikler, ne kurular ,ne el emeği göz nurları çuvallarla, sandıklarla, denklerle buraya yüklenip yola çıkılırdı, Allah bilir.

Ön camın direğindeki çiçekler, şoför camındaki püsküller arabaya verilen önemin işaretleri.

Renk olarak seçemiyoruz. Muhtemelen koyu bölgeler kırmızı, diğer yerler beyaz olmalı. Güzel bir resim. Herkese selamlar...

Seyit Burhanettin AKBAŞ


Yorumlar