“Böğüler; tür sayıları itibariyle örümcekler, otbiçenler, yalancı akrepler ve akreplerden sonra Arachnida (Örümcekgiller) sınıfının beşinci büyük grubunu teşkil ederler. Dünyanın tropikal ve subtropikal bölgelerinde yayılış gösteren böğüler, Ülkemiz böğü faunası komşu ülkelerle karşılaştırıldığında en fazla takson çeşitliliğine sahip konumdadır; bugüne kadar yapılan çalışmalar sonucunda, Türkiye’den 6 familyaya ait 15 cins ve 43 tür tespit edilmiştir. Böğüler dünya üzerinde çeşitli isimlerle adlandırılmaktadırlar. Birçok türe nispeten daha hızlı koşmalarından dolayı "rüzgâr örümcekler" ya da "rüzgâr akrepler" gibi isimler verilmiştir. Ülkemizde "böyü", "böğü", "sarı kız", "dana dişi", "dana kafası", "buzağı bas" gibi yöresel isimlerle bilinmektedir
Birçok türü gececil olmasına rağmen gündüz de hareketli olan bazı türler günün en sıcak saatlerinde tümüyle aktiftirler. Böğüler saldırgan olmalarına rağmen zehir bezine sahip olmadıklarından dolayı zehirli değildirler.
Vücutlarına göre oldukça büyük olan ağzı ile ısırdıklarında et koparabilmekte ve ağzındaki patojenleri bulaştırdığından dolayı; farklı büyüklüklerde irritatif yaralar oluşturmaktadır. Isırılan kişinin bağışıklık sistemine bağlı olarak ciddi yaralanmalara sebebiyet verebilir. Genel olarak diğer örümcekgiller gibi kaçma eğilimi gösterirler, fakat sıkıştırıldıklarında agressif davranışlar sergileyebilirler. Sıçrama özelliğine de sahiptirler
Böğüler bulundukları mikro habitatlara ve türlere bağlı olarak geniş besin çeşitliliğine sahiptirler ve karnivordurlar. Çoğunlukla böceklerle beslenseler de; kırkayaklar, örümcekler akrepler gibi omurgasız hayvanlar ve kertenkeleler, kuşlar ve bazı küçük memeliler gibi omurgalı hayvanlar üzerinden de beslenmektedirler.
Morfolojik bakımdan korkunç görünümlü olmaları bir yana, insan için potansiyel bir tehlike değildir. Sadece ve sadece kışkırtılmaları durumunda insana saldırabilirler.
Isırıklarına maruz kalınması durumunda bir sağlık ocağına müracaat edilip uygun yara bakımının yapılması sonrasında bir sorun kalmayacaktır. Böğü ısırığından dolayı literatüre geçen bir ölüm vakası dünyada yoktur.
Tedbir olarak sadece fiziksel mücadele kafi olacaktır. Bu bağlamda kapı ve pencerelere sinek teli gerebilirsiniz. Böğüler genellikle gündüzleri taş ve döküntü altlarında saklanır, geceleri avlanırlar. Apartman çevresinde iri taşlar varsa onları uzaklaştırabilir, yaprak döküntülerini düzenli olarak süpürebilirsiniz. Böcek tüketmeleri nedeniyle doğal dengenin korunması ve evlerimizi böcek işgalinden koruyan faydalı bir canlı olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle kimyasal mücadele tavsiye edilmemektedir.”
Yorumlar
Yorum Gönder